Thursday, January 29, 2009

2001 - 2002 yılbaşısı anı yazısı

Herkese selamlar, umarim gelecek yilbasina mutlu bir sene geçirmis olarak girersiniz. Bana göre 2001, bahsedilen krizlere, geçirilen afetlere ragmen "kendimce" gayet güzel anilar birakmis bir yil olarak haneme yazildi ancak bu hislerim kişisel tabii...

Bu istatistiksel olarak çok anlamli, milenyumun ilk harikasi, Kubrick'in tahmin fiyaskosu, 2001 yilini tarihe ugurlarken neler yaptim acaba?

Yilbasinda saat tam 12'de Karaköy 4 numarali antrepoda bangir bangir clubbing müzigi esliginde halay çeken sempatik arkadaslara bakmamaya çalisarak kocaman camlara yaslanmış şekilde, bir yandan Haliçle Bogazin kaynastigi essiz manzarayi izleyedururken öte yandan ertesi gün Hürriyet gazetesine manset olacak olan "varoser", "clubber" kaynasmasina da taniklik ediyordum.

Görünürde ortam hareketli ve barisçıldi.. Ta ki yaklasmakta olan tehlike kendini hissettirinceye kadar.. Her geçen saniye etrafimdaki koruma kalkanimi daraltarak ilerleyen gerginlik elimi ışın kilicima daha yakin tutmama neden oluyordu. Bu tehlike ne varos ne clubber çekismesi ne de ortaligi saran kesif ter kokusuydu. Tehlike, bu anlamli geceyi kendi türünden bir disiyle çiftleserek geçirmek isteyen içgüdüsel dürtülerinin kurbani olmus biçkin Türk erkekleriydi.

Kiz arkadaslarini korumak ugruna onlara gecelerini zehir eden "delikanli" lardan olmamak için bu durum karsisinda sakin olmaya çalisiyordum, en baslarda... Yanimdaki kizlara da vaziyeti çaktirmiyordum fakat çember daraliyordu, korkularim artiyordu. Durum sakatti.

Ve iste o an, artan libido ve şehvet karsisinda daha fazla dayanamayan biçkin erkekler saldiriya geçtiler.. Lakin hedefi sasirip pandiği benden aldiklari an orayi terk etmenin vakti geldigini anlamistim.

Bu konuda son sözüm sudur;
ister fakir kent, ister levent olsun Türkiye gece hayatinin bol miktarda dişi kuvvete ihtiyaci vardir, yoksa bizim delikanlilar bugün hedefi sasirir, yarin o sasan hedefe yönelir allah muhafaza.

Geceden size aktarabilecegim ikinci güzel anim (!!) radyomuzla "direktöman" alakali... Aldigimiz en baba yerel radyo ödülünün zafer sarhoslugu(!) içerisindeki bir grup programci arkadas aksam vakti yayini isgal etmis vaziyette stüdyoda eglenirken benim telefon baglantisi ile yetinmeyip 180 derecelik bir el freni hareketiyle "direktöman" radyoya yönelecegimi hesaplayamamis olacaklar ki sadece 12 kutu bira ve yarim sise saraptan ibaret zayif teçhizatlarini gönül zenginlikleriyle kapamaya çalistilar. Bunda da gayet basarili oldular.

Güzel bir yarim saat, sohbetler ve iki Beatles sarkisi ile geceye benim de katilmis olmam sevgili yayin müdürümüz Cem Tecimen'i duygulandirmis olacak ki kendisi, kirmizi gözleri ve buruk gülümsemesiyle "Hojgeldiğinn fisheğğğ!" bile dedi bana.
Sonuçta ilerde hatirlanacak ilginç anilarla dolu ve bu seneme en büyük anlami katan radyomuzu da içeren güzel bir geceyi geçirmis olmanin verdigi kivançla bu pazar herkesi 14-15 arasi Oldies dinlemeye davet ediyorum:))
Herkese mutlu yillar...

No comments: